Menşe ülkelerinde yaşanan çeşitli problemlerden dolayı her sene binlerce kişi göç etmektedir. Özü itibari ile plansız bir şekilde gelişen bu göç hareketleri, göçün kaynağındaki sebepler zorunlu olsun olmasın, tüm göçmenlerin göç öncesinde, göç süresince ve göç sonrasında çeşitli sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmalarına sebep olmaktadır. Bu problemler, kimi zaman göç sürecindeki doğal etkenlerden kaynaklı iken kimi zaman da ev sahibi devletin yerel düzenlemelerinden veya sosyal, ekonomik ve kültürel yapısından kaynaklanmaktadır. Yaşanan bu problemleri en aza indirmek amacı ile uluslararası düzenlemelerde çeşitli hükümlere yer verilmişse de araştırmalar göçmenlerin sırf insan olmaları hasebi ile hak ettikleri sağlık hakkına ulaşmada çeşitli engellerle karşılaştıklarını göstermektedir.

Bu çalışmanın amacı özellikle göçmen sağlığı olarak da bilinen göç sağlığını hem sosyolojik hem de hukuki bağlamda öz bir şekilde ortaya koymaktır. Bu kapsamda çalışmada ilk olarak sağlık kavramından ve sağlık hakkından bahsedilecek, sağlık kavramına ilişkin klasikleşmiş “fiziksel sağlık” çıkarımının doğru olmadığı, asıl olarak sağlık kavramından ne anlaşılması gerektiği üzerine durulacaktır.  Çalışmanın devamında sağlık hakkı göç bağlamında değerlendirilecektir. Sonrasında göçmenlerin hem toplum hem de ilgili devlet tarafından maruz kaldıkları ötekileştirme politikaları ve bu politikaların sonuçları kısaca zikredilecektir. Son olarak ise göçmenlerin sağlık hakkının çeşitli uluslararası düzenlemelerde nasıl kaleme alındığı üzerinde durulacaktır.

Author