19 Ocak 2014 akşamı Türkiye’de bulunan bir grup şahıs, Yunanistan kıyılarına ulaşmak amacıyla ayarladıkları bir balıkçı teknesi ile Ege Denizi üzerinden yola çıkmışlardır. Gece yarısından sonra Yunan karasularına ulaşan balıkçı teknesi kıyıya yaklaşmaya başlamıştır. Bunun üzerine dört kişilik bir Yunan sahil güvenlik mürettebatı balıkçı teknesine doğru hareketlenmiştir. PLS 136 isimli sahil güvenlik gemisi ile tekneye yaklaşan mürettebat, şahıslardan Türkiye’ye dönmelerini istemiş ve havaya ateş açmıştır. Sonrasında teknenin pruvasına bir halat bağlayan mürettebat, tekneyi Yunan karasularından uzaklaştırmak niyeti ile hızlı bir şekilde çekmeye başlamıştır. Teknenin pruvasındaki demirleme noktasının yırtılması neticesinde ikinci defa halatı bağlayan mürettebat yine tekneyi hızlı bir şekilde Türk karasularına doğru çekmeye devam etmiştir. Yaşananlar esnasında balıkçı teknesi çeşitli sebeplerle su almaya başlamış ve sonrasında alabora olarak batmıştır. Teknede bulunan bazı şahıslar sahil güvenlik gemisine binmeyi başarırken şahısların bir kısmı ise boğularak vefat etmiştir. Kurtulan şahıslardan bazıları, Yunan yetkililerin Ege Denizi’ndeki muamelelerinden dolayı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2’nci maddesi, karaya çıkarıldıktan sonraki muamelelerinden dolayı ise AİHS’nin 3’üncü maddesinin ihlal edildiği gerekçeleriyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuşlardır. AİHM, 5418/15 sayılı başvuruda yaptığı değerlendirme neticesinde verdiği 07/07/2022 tarihli kararda Sözleşme’nin 2’nci ve 3’üncü maddelerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

Author